T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1248 KARAR NO : 2022/848
TÜRK MİLLETİ ADINA KARARI
BAŞKAN : SİBEL BIÇAKLI (36836)
ÜYE : NEŞET UÇAKCIOĞLU (41450)
ÜYE : İNAN MOROĞLU (41513)
KATİP : İBRAHİM ATİK (156239)
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ANKARA 64. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2022
NUMARASI : 2021/1Esas
DAVACI : ……… -11382062104
VEKİLİ : Av. HASAN TOK
DAVALI : ………………
VEKİLİ : Av. ………………
DAVANIN KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan)
Dava, iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından, davacının iş sözleşmesinin işverence haklı nedene dayanılmaksızın feshedildiği belirtilerek ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının tahsili yönünde hüküm kurulması isteği yanında davalının işyeri olarak kullanmakta olduğu binaları satışa çıkardığı ifade edilerek müvekkilinin alacağına kavuşmasının önemli ölçüde zorlaşacağı veya imkansız hale geleceğinden bahisle alacağını karşılamaya yetecek oranda davalı şirket banka hesaplarına, taşınmazlarına ve şirket üzerine kayıtlı araçlara ihtiyati tedbir koyulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkemece, 16.03.2022 tarihli ara kararı ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389 vd maddeleri gereği ancak dava konusu uyuşmazlık hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin; isteğin ihtiyati haciz olarak yorumlanması halinde ise İcra İflas Kanununun 257 vd maddelerinde yer alan koşulların yerine gelmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddedildiğine dair hüküm kurulmuştur.
Davacı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmekle incelendi.
Öncelikle davacı vekilinin 16.03.2022 tarihli dilekçesinde talep sonucunun açıkça “ihtiyati tedbir” olduğu, ihtiyati hacze ilişkin bir isteğin bulunmadığı açıktır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389/1. maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Aynı kanunun 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir talebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Diğer taraftan 391/3. maddesi düzenlemesine göre de, ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde ve aynı yasanın 394/5. maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine ilk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir.
Dosya içeriğine göre, davacı işçinin davalıya ait işyerindeki çalışmasından doğan işçilik alacaklarının tahsili için açılan davada, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağına ilişkin bir delil ortaya konulmadığı, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, diğer taraftan yargılamanın geldiği aşamada alacağın varlığı ve miktarının da net olarak ortaya konmadığı, ayrıca ihtiyati tedbir kararının ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, işçilik alacaklarının para alacağına ilişkin olduğu, işverenin malvarlığı ve banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağı anlaşılmaktadır. Belirtilen delil durumuna göre, ilk derece Mahkemesinin ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine yönelik kararı yerindedir.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında;
Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da görülmediği anlaşılmış, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
- Davacı tarafından yatırılan peşin istinaf karar ve ilam harcı yeterli olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
- İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
- İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
- Kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
- Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 391/3. maddesi gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15.04.2022
Sibel BIÇAKLI | Neşet UÇAKCIOĞLU | İnan MOROĞLU | İbrahim ATİK |
Başkan | Üye | Üye | Katip |
36836 | 41450 | 41513 | 156239 |