TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
15. SULH HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/201 Esas
KARAR NO : 2024/628
HAKİM : Z***** S****** K*****
KATİP : N**** Y****
DAVACI : S***** A*****
VEKİLİ : Av. HASAN TOK
DAVALI : E******* B***** -***** Mah. *****Sk. No:**** İç Kapı No:** ******/ ANKARA
VEKİLİ : Av. M****** F***** K*****
DAVA : Kiralananın Tahliyesi (Borçlar Yasasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2023
KARAR TARİHİ : 09/05/2024
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/05/2024
Mahkememizde görülmekte bulunan Kiralananın Tahliyesi (Borçlar Yasasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin Ankara İli ****** İlçesi ****** Mahallesi ******Sok. No:**/* bulunan taşınmazı 01.02.2021 tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi gereği aylık 1.650 TL kira bedeli karşılığında davalıya kiralamış olduğunu, 01.02.2023 tarihinde sona ereceği kiracıya bildirilmiş olduğunu, Müvekkilin annesinin yaşı dolayısıyla gerek annesine yakın olmak, gerekse de bağımsız bir dairede hayatını sürdürmek İstemekte olup müvekkilinin artık kendisine ait bağımsız bir taşınmazda yaşamak istediği bu durumu gerek Türkiye’ye gelmeden önce gerekse de geldikten sonra birçok kez kiracısına bildirdiğini, mağdur olmaması için elinden geleni yaptığını ancak kiracısı taşınmazı tahliye edemeyeceğini söylediği tüm bu nedenlerle taşınmazdan tahliyesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını taleple dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafın 14/03/2023 tarıhli cevap dilekçesi, özetle; müvekkilin Ankara İli ****** İlçesi ****** Mahallesi ******Sok. No:**/* ******/ANKARA adresinde davacıya ait evde 01.02.2021 tarihli kira sözleşmesi ile ikamet ettiğini, davacının bir süre ABD ülkesinde yaşadıktan sonra Türkiye’ye döndüğü, ev ihtiyacından dolayı müvekkilim ile yapılan görüşmeler neticesinde müvekkilinin evi tahliye etmediği ve bu sebeple de ihtiyaç sebebiyle tahliye davası açmak zorunda kaldığını beyan etttiği söz konusu iddiaların tamamen yersiz olduğu, davacının kira bedelinden memnun olmaması sebebiyle müvekkilin tahliyesini istediğini ayrıca davacının gerek farklı semtte gerekse aynı apartman içerisinde birden fazla dairesinin bulunduğu davacının annesinin kendisine ait bir taşınmazı varken davacının evinde ikamet etmesi, diğer kardeşlerin her birinin taşınmazı olmasına rağmen davacının annesinin bakımı için yalnızca müvekkilimin kiracı olarak oturduğu dairenin tahliyesini istemesi kötü niyetli olduğu kira bedelinin davacı tarafça tatmin edici bulunmamasına ve esas amacın tamamen meskenin başka birine mevcut kiranın çok üstünde bir bedelle kiraya vermek olduğunu, tüm bu sebeplerle haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İhtiyaç Nedeniyle Tahliye davasıdır.
HMK. 4. Maddesi uyarınca mahkememizin davaya bakmaya görevli ve yetkili olduğu tespit edilip, yargılamaya geçildi.
6098 sayılı TBK’nın 350. Maddesinde “Kiraya veren, kira sözleşmesini; 1. Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, 2. Kiralananın yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi gerekli ve bu işler sırasında kiralananın kullanımı imkânsız ise, belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir ” hükmü bulunmaktadır.
Dosya arasında bulunan kira sözleşmesi incelendiğinde kiralayanın Y**** A**** olduğu, kiracısının E***** B***** olduğu, kira başlangıç tarihinin 01/02/2021, kira süresinin 1 yıl olduğu anlaşılmıştır.
TANIK: Y***** A*****” Davacı benim kardeşim olur. Uzun yıllar yurt dışında yaşadı ve artık Türkiye’ye kesin dönüş yaptı. Geçen sene yaz aylarında geldi. Şimdilik annemin yanında yaşıyor. Annem 90 yaşındadır. Annem uzun yıllar tek yaşadığı için kendine göre bir yaşam tarzı vardır, kardeşimde uzun yıllar yurt dışında tek başına yaşadığı için şu an annemle kalmak ikisi içinde zor oluyor. Kendi hayat düzenlerine devam etmek istiyorlar. Kardeşim endüstri mühendisidir. Şuan nerede çalıştığını bilmiyorum. Annemin haftalık ihtiyaçlarını ben sağlarım. Kardeşim bekardır ve çocuğu yoktur. Kardeşim çifte vatandaştır. Anneme ait aynı apartmanda bir dairede vardır. Ancak burada 5-6 yıldır başka bir kiracı bulunmaktadır. Annemin oturduğu ev kardeşimin üzerinedir. Annem uzun yıllardır aynı evde ikamet ettiği için yerini değiştirmek istemiyor. Annemin üzerine olan daire 3. Kattadır. Annem 4. Katta ikamet etmektedir. Annemin oturduğu daire ön cephedir. Kiralık olan daire arka cepheye bakmaktadır. Annem babamdan kalan dul maaşı ve aynı apartmandaki diğer kiralık daireden gelen kira bedeli ile geçinmeye çalışmaktadır. Bilgim ve görgüm bundan ibarettir dedi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
TANIK: V***** A*****” Kardeşim S***** uzun yıllar Amerika’da yaşadı. Annemle yaşamak ona yardımcı olmak için Türkiye’ye geldi. Ancak annem babamın vefatının ardından uzun yıllar tek başına yaşadı. Annemin misafirleri eve gelmektedir. Kardeşimde uzun yıllardır tek başına yaşamıştır. Bu nedenle birbirlerine katlanmakta zorlanıyorlar. Kardeşim şuan uzaktan çalışmaktadır. Amerika’dan da vatandaşlık aldı diye biliyorum. Bilgim ve görgüm bundan ibarettir dedi ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Somut dosya kapsamında; davacı vekilinin dava dilekçesinde müvekkilinin Amerika’da yaşadığını, ancak 2022 yılında Türkiye’ye kesin dönüş yaptığını, annesine yakın yaşamak istediğine yönelik olup, davalının itirazının ise ihtiyaç iddiasının samimi olmadığına, amacın taşınmazın yüksek bedelle kiraya verilmesi olduğunu, davacının üzerine kayıtlı başkaca taşınmaz bulunduğuna yönelik olup, kira sözleşmesinin 01/02/2021 başlangıç tarihli olup 07/01/2023 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu, davacının çifte vatandaş olduğu, üzerine kayıtlı takbis sorgulamasında üzerine kayıtlı 2 adet taşınmazın bulunduğu, birisinin dava konusu olan taşınmaz olup, diğerinde annesi ile birlikte oturduğu, davacının Türkiye’ye giriş çıkış kayıtlarına yönelik yapılan araştırmada Türkiye’ye sıklıkla geldiği, uzun süreli kaldığı, ülkeye girişinin çoğunlukla Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan yapıldığının görüldüğü, dinlenen davacı tanıklarının da davacının annesi ile birlikte yaşamakta zorlandığını beyan ettikleri, reşit bireyin ayrı yaşama yönündeki ihtiyacının kabul edilebilir olduğu, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının ihtiyacının samimi, zorunlu ve gerçek olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, “****** Mahallesi, *******. Sokak, No:**/* ******/Ankara “adresinin TAHLİYESİNE, boş olarak davacıya TESLİMİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.073,89 TL Harçtan peşin alınan 338,14 TL ve tamamlama harcı 518,48 TL harcın mahsubu ile kalan 1.217,27 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından davanın başlangıcında yatırılan 856,62 TL peşin harç, başvurma harcı, 82,40 TL ile 194,00 TL(posta tebligat gideri) olmak üzere toplam 1.133,02 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesaplanan 10.700,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hüküm kesinleştikten sonra davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde 6100 sayılı yasanın 341 ve 345 maddeleri uyarınca Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf yoluna başvurmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/05/2024