Y13HD
Esas : 2018/2233
Karar : 2018/5317
Tarih : 7.05.2018
Davacı, davalıya havale yolu ile ödünç olarak gönderilen bedelin geri ödenmemesi nedeniyle İcra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının İcra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. |
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, davalıya havale yolu ile ödünç olarak gönderilen bedelin geri ödenmemesi nedeniyle İcra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının İcra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davalıya borç verdiğini yazılı delillerle ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ödünç sözleşmesine dayalı olarak borç olarak verilen bedelin tahsili amacıyla başlatılan İcra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, davalıya 5.241 Euro borç olarak verilen bedelin ödenmediğini ileri sürmüş, davalı ise, davacıya borcunun olmadığına ilişkin savunma yapmış, mahkemece, davacının davalıya borç verdiğini, yazılı delillerle ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
1-Havale kural olarak bir ödeme vasıtasıdır. Başka bir ifade ile havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal bir karine mevcuttur. Bu yasal karinenin aksini havaleyi gönderen tarafın ispat etmesi gerekir. Davalı savunmasında, borcu kabul etmemiş ve gerekçeli inkarda bulunmuştur. Öte yandan havale dekontlarında gönderilen paranın borç verildiğine dair herhangi bir şerhin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle havale, paranın borç olarak gönderildiğini ispata yeterli değildir.Ne var ki davacı yanca havale kayıtlarının yanında davalının iş yerine verdiği şikayet dilekçesine binaen verilen cevaba ve davalıyla aralarında ki facebook yazışmalarına da dayanmıştır. Somut olayda davacı, vekili aracılığı ile … Büyükşehir Belediye Başkanlığına verdiği şikayet dilekçesinde “müvekkilinin akıl hastanesinde yattığını, davalının müvekkilinin bu durumunu kullanarak çeşitli tarihlerde müvekkilinden para tahsil ettiğini ileri sürmüş olup … Büyükşehir Belediye Başkanlığı davacı vekilinin şikayet dilekçesine binaen verdiği cevapta davalının sözlü olarak uyarıldığını borcunu ödeyeceğini kaynak arayışında olduğunu” beyan ettiği bildirilmiştir. Yine davacı yanca dosyaya sunulan Facebook yazışmalarında davacının ödünç verdiği parayı talep ettiği davalının ise “paranı göndereceğim hiç şüphen olmasın” “paran en kısa zamanda hesabında olacak” şeklinde beyanda bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. 6100 sayılı HMK’nun 199.maddesinde belge kavramı ”Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film,görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu halde davacı yanca delil olarak dayanılan facebook kayıtlarının 6100 sayılı HMK’nun 199. maddesi anlamında belge niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken Mahkemece davacı vekilinin Belediyeye verdiği şikayet dilekçesinde davacının akıl hastası olduğuna ilişkin iddiasına ilişkin olarak davacıya vasi tayini gerekip gerekmediği hususu araştırılarak, davacı yanca dayanılan facebook kayıtları ile … Büyükşehir Belediye Başkanlığı davacı vekilinin şikayet dilekçesine binaen verdiği cevap dilekçesi birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken mahkemece, açıklanan hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.